SlideShow

4

Bayram Melankolisi Vol 2

"Bayram melankolisi" postu için TIK.  Gurbet, buruk bir tat olsa da bayramlarda insanın ağzı daha bir ekşiyor.. Sevmenin sevilmekle seviştiği dakikalar sanki bayramları bekliyor. Bugün, telefonda sevdiğim insanlarla bayramlaşırken orda olmak istedim. Klasik ve rutin bir bayram benim için hep yeterliydi. Oysa ben bugün diğer bayramların(%85'inin) aksine  traş olmadım , kalkıp bayram yemeğine gitmedim... Ve bayram yemeğinden sonra sigara içmek için toplandığımız mutfakta dönemin bütün dertlerinin konuşulduğu o fevkalade zevkli sohbete katılamadım.
Öğlen 3 te uyandıktan sonra sabah kahvaltımı pizzayla yaptım ve sonra işe gittim. Üstelik hava buz  gibiydi ; en azından güneş açsaydı yada yağmur yağsaydı diyorum . Sıkılmışlığım var ve birazda şizofrenleşmişliğim.
Hastaydım geçen hafta ; bu hastalık süresince "Fringe" dizisini izlemeye başladım ; işte şizforenleşmişlik te böyle başladı. P.Bishop ve O.Dunham'ın kaosun ortasında yaptığı ince ve sabırlı flirtler aldı aklımı. Neyse lan , daha sonra bir post yazarım dizi için .
İşte böyle ; bayram dediğin nedir ki azizim ... Bir kutu çikolata ne kadar endorfin ve serotonin barındırsada içinde tekil kişilere etki etmiyor.
Şükürlük halimiz var ; çok daha kötü bayram geçirenlere iyi bayramlar ve mutlu gelecekler diliyorum.
He iyi geçirenleri de gözlerinden öpüyorum...
Hadi kaçayım ben. Çok bile yazdım ...
5

üL-Nü

Düşündüm de ; ben ünlü olmak istemezdim yada çok sevilen biri... İstemezdim diyorum ama ufak bi tereddütüm yok değil. Yok yok istemezdim ; çünkü çoğu sevgi kirlidir , nefretten daha kirli ... Hem sırf beni seviyor diye kaç kişiyi sevmek zorunda kalacaktım kim bilir .. Yok arkadaş bana göre değil ..
Bak ağustos ayında hasta olmuşum ; 3 duvar odaya sığdırmışım kendimi .. Yüz kişi geçmiş olsun dese sıkardı beni ... Hep Sabahattin Ali'nin şu sözüne mi çıkacağız  " Bir insan, bir insana herhalde yeterdi."  Artık bu söze çıkıyor muyuz iniyor muyuz bilmiyorum ama bütün originler burayı gösteriyor.
Hadi gitmeni anlıyorum ve bazen hiç gelmemiş olmanı da .. Ama diyorum ki ; hiç yoktan Sevişseydik ! ?
Bazen kalbinize güneş sızmaz  , ve sızabilecek tek şey sıcak bir nefestir. Kime ait olduğu önemli mi; c-an kurtarıyor ... Kan uyumu da şart değil üstelik ; hem olsa bile dert değil , tecrübemiz çok : Kaç uygunsuz kişiyle uygunlu ilişkiler kurduk ...
Bazen bir sokak kadınına gidip aşk satın alasım ; bir şekilde aynı çevreye hapsolup aşk üçgenine sıkıştırıldıklarımızı yatak odasına çıkartasım geliyor. Olması gereken tam da bu ...

9. Kattan düşsem , uçardım...
99.9 km hızla kaza yapsam ölmezdim.
9. kez aşık olsam, bitmezdi...

Keramet noktalarda mı yoksa 9 da mı !? Sende böyle aptaldın ; kerameti kendinde arayacak kadar.....

Baş karakter olmam gereken hayatlara giriyorum ; kazandığım tek şey 9. tekil karakterler...... 


3

Short Words Long Life

Bugün 19 Ağustos .. Ne olmuş lan diyebilirsiniz .. Evet ne olmuş ; aslında 6 milyar insanın 5.999.999 u için önemli bişey olmamış ; belki olmuştur ama benim bahsettiğim şey o değil.
Şu an kelimeleri döktüğüm beyaz e-sayfa benim hayatıma tam tamına 19 Ağustos 2010 da girdi; "Karanlıktaki Yabancı"  1 yaşında.
Bu 1 sene içinde "Karanlıktaki Yabancı" benim için şu anlamlara büründü :
 Ey Sevdiğim;
Kardeşim ; 
Dert ortağım ;
Ruh Tamlamam...

Umarım bu 1 sene içerisinde "Karanlıktaki Yabancı" sizin de hayatınıza iyi kötü birşeyler katabilmiş ve sizi biraz olsun mutlu edebilmiştir. 

Saygılar , Sevgiler.
Şu an ellerimle yazmak istiyorum bu şarkının sözlerini...

Ne vakit gelsen aklıma ,
Bir yıldız düşer içime,
Seni görürüm o anda,
Yağar yağmur avucuma ,
Gidersen doğmaz güneşim ,
Sarar gözlerimi acı bir telaş...

Gitme desem canım ,
Kalır mısın benimle,
Gitme desem canım ,
Sever misin benimle ...
Gitme, gitme, gitme ah gitme
Gitme , gitme gitme ah gitme

Geceler sabahsız ömrüm baharsız ,
Sensiz kalırsam ölürüm yalansız
Geceler sabahsız ömrüm baharsız,
Sensiz kalırsam ölürüm yalansız
Gitme , gitme , gitme ne olur !
Gitme , gitme , gitme ne olur !

Kıvrım kıvrım saçların
Islanır ben dokununca
Ne vakit gelsen aklıma
Durdururum zamanı
Gidersen doğmaz güneşim
Sarar gözlerimi acı bir telaş ...
Gitme desem canım
Kalır mısın benimle
Gitme desem canım
Sever misin benimle
Gitme gitme gitme ah gitme
Gitme gitme gitme ah gitme
Geceler sabahsız ömrüm baharsız
Sensiz kalırsam , ölürüm yalansız
Geceler sabahsız ömrüm baharsız
Sensiz kalırsam , ölürüm yalansız
Gitme ,gitme , gitme ne olur
Gitme gitme gitme ne olur !

________________________________

Evet lan üşenmedim yazdım ; saat sabahın 5 buçuğu kafam dünyayla aynı hızda dönsede yazdım...
Bu gece kafam hafif güzelken bir itirafta bulunmak istiyorum. -Unutmamalı o güzel günleri -
Hep şudur söylenen:  Hero güçlüdür hero olgundur.. Yok arkadaş ben güçsüzüm , olgunluğum da biryere kadar. Yalnızım lan ; hem de öyle kuru bir yalnızlık değil benim ki ... Annemden başka arayanım yok. Hani ölsem anca 1 hafta sonra haberi olur bir insanın ..
Alkolik olma yolunda ilerliyor gibi hissettim kendimi bir an ; neyse ki iradem yerinde diyebiliyorum. Oturup içmeme kararı alsam içmem ama tek keyfim bu .
İnsanların en büyük hatası bana güvenmemek , inanmamak olmuştur ; oysa bir inansalardı !
Yeter lan bu kadar itiraf : |
5

The Rise of Planet of the Apes

Sizi maymunca karşılamak isterdim bu postta ama öyle yeteneklerim yok . ( En azından kelime olarak yapamıyorum.)
Gelelim yılın beklenen filmlerinden biri olan " Maymunlar Cehennemi Başlangıç " filmini yorumlamaya.

Konusu ve kurgusu olarak her kitleye hitap etmeye çalışmış bu film zaten ilk etapta afişi ve adıyla herkesin ilgisini çekmeyi başarıyor.
Ancak film fazla aksiyon bekleyenleri hayal kırıklığına uğratıyor diyebiliriz. Çünkü genel olarak bilim adamının ailesi ile bir maymunun arasında ki duygusal bağ ön plana çıkartılmış.
Herşeye rağmen oyunculuklarıyla ve senaryosuyla iyi bir yapıt. Bu filme 10 üzerinden 6.4 veriyorum .
Sinemada izlemeyi düşünenlere tavsiyem ; kırın bacaklarınızı evde izleyiverin. .

Gelelim resmi bilgilere..


Yönetmen: Rupert Wyatt
Oyuncular: James Franco , Freida Pinto , John Lithgow

Ps: Son zamanların gözde aktörü James Franco yine izlenilesi.
Yönetmenimizin de fazla tecrübesi olmadığını ele alırsak çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Bu senaryodan daha fazlası çıkmazdı zaten.
6

Be My Darkness

(Fotoğrafta ki kişi Hero'dur.)
Şarkı(son zamanlarda takıldığım bir parça)

Gel karanlığım ol diyebilmek isterdim ; 
Korkularının cesaretimle sevişmesini izleyebilmek ... 
Küçücük bir odaya kaç m2 yalnızlık sığabilir ; 
Ya kalbim kaç m3 pompalayabilir saniyede ... 
Kim bilir kaç azrail bekler her köşe karanlıkta ,
Ve kimbilir kaç sen bekler beni her azrailde ... 
Kaç yaşam seni bana getirirdi bilmek isterdim ;
Çoktan göze aldım ölmeleri...
55

Online olanları göresim geldi..

Evet online olan bloggerları yorum altından chate bekliyorum .. canlı anket yapıcam uleyn..  bu post bi iki saat içerisinde kendini imha edecektir
7

Lan

Lan arkadaş ... Benim alkolik problemlerim var , sonra benim ilişiksel problemlerim de var ... Hepsinin amına koyiym .Ama önce iki kadeh viski çakıp öyle koyayım ki performans artsın.. Dün gece yine pompa ; ulan fillerin bekaretini bozan şey benim beynim.. Filler demişken filler ve çimen şarkısını açayım da kafam açılsın biraz.. Ben size anlatmıyorum ama geçen cumartesi bisikletimi kaybettim. Ayıktım hatırlamıyorum ... Evet bizim böyle ironi içeceklerimiz var .Hemde şişesiz ; mazallahh içinizde gay olma eğilimi varsa üstüne oturmayın diye.. Herşeyden önce güvenlik geliyor ..

Ulan tutupta bir soran yok ; Hiro öldün mü yaşıyor musun ... Arkadaş seveni de sevdirenide ; benim ilişiksel problemlerimin başkahramanlarını da siksinler ; siksinler derken öyle kişi babında değil , hironun beyninde ki seçmece sinapslardan bahsediyorum . Bu fikiş fokuş eylemine bitek onlar muktedir olabilirler.

Bisikletimi kaybetmiştim evet neyse ki yedek bisikletim var-dı. Daha evden dışarıya çıkmadığım için var-dı diyorum. Çünkü dün gece eve dönüşü tam olarak hatıırlamadığımdan bisikleti kaybetmemiş olmayı umuyorum. Evet ben böyle zırt pırt bişeylerimi kaybediyorum ; en çokta kendimi . Lan yavşağım ben içmeyeyim de kim içsin ; öyle yavşak yavşak ağzını yaya yaya samimiyet havası vererek içme be bu kadar demesi kolay tabi . .

Eski sevgilim evlenmiş ; hemde en yeni eskisi... Birde bizim yalnızlık orkestramıza bak.. Yeni sevgililerimi saymıyorum bile... Yada sayayım : Bira -Votka -Rom -Viski araya da bi kız ... Evet bir kız diyorum ; artık o kadar nesnelleşmiş ki benim için ..
Yoksa herşey seks için mi acaba ; hani bu duygusallık durumları efkar durumları falan... Evet sanırım herşey sex için. -Ben böyleyim bi seks bi de sex derim arada ki ince farkı siz bulun - Çünkü efkar ve aşkta ruhun bedensel hormonlarla bol ön sevişmeli fikişmesi değil mi ... 3 nokta var lan bu bir soru yada teorem falan değil.. Çürümez yani..
Haydi siktirin ; hepinizi hor göresim var.. Ulan çok ta sikim yaşıyorsunuz he ; götünüz yer mi biraz fazla düşünmeye ...
Hop Hiğro kaçar..
Hepinize saygılar sevgiler öpüldünüz ..

Ps: küfürlü kısımlar için kusura bakmayın.. Yada bakın çok ta ..... de
5

İki Kader


Ne kahpe şeymiş sıcak su  , 
Sen kalkıp diyeceksin ki ;
Şimdi de bütün suçları suya mı yüklüyorsun... 
Günah bende değil,
Dudaklarımdan uzuvlarıma uzanan iki kader var ..
Sen kalkıp kızacaksın şimdi , 
Ne gerek var ,
Bak ;saf suyla aynı kaderi paylaştırıyorum, 
Sevişilesi o eski dudaklarına... 
 
31

Aramak

Kadınlar arıyorum ,
İçlerine duygular sığdırabileceğim ...
Gözlerine geçmişler çekebileceğim..
Kadınlar arıyorum ,
Güzelliklerinde Tanrıyı göreceğim ,
Tenlerinde çöle düşeceğim...
Kadınlar arıyorum ,
Yanlış anladın,
Seni aramıyorum...
1

İnsidious

Film köşemizi uzun süredir ihmal etmekteydik ; umarım özlemişsinizdir. Daha önceleri tür olarak korku filmi paylaştığımı sanmıyorum ; aslında ben sıkı bir korku filmi izleyicisiyimdir. Neden paylaşmamışsam !

Bugün size tavsiye edeceğim film "Insidious"

Klasik bir perili ev senaryosunda başlayan bu film "aslında öyle değil ; haa böyle" dedirten cinsten bir film.
Ruhsal olaylardan hoşlanan biriyseniz kesinlikle izleyin ; çünkü bu sefer öyle höbelek böbelek bir bağlantı kurmamışlar. Gayet sıkça duyduğunuz bir yöntemle bağlantı kurulmuş. Kim bilir film de geçen şeyi siz bile evde kendi kendinize denemişsinizdir.


Filmin konusu: Yeni bir eve taşınan 3 çocuklu ailenin en büyük çocuğu bir sabah uyanmaz ve komada olduğu anlaşılır.Doktorlar hiçbir bulguya rastlayamaz ve bu dramatik durumda annesinin şahit olduğu şeyler gittikçe korkunçlaşmaya başlar... Çocuk komadan çıkacak mıdır ?


Yönetmen : James Wan
Oyuncular: Patrick Wilson , Rose Byrne

Evet benim bu filme korku türü içerisinde ki puanım 8.7 oluyor. Sonuçta korku türlerini diğer film türlerinden ayrı tutarak puanlamak gerekir.
Haydin iyi seyirler.
Korkacak bayan arkadaşlara ışıklarını yakmalarını tavsiye etmiyoruz...
7

Yeni bir ev

Yeni bir ev yeni bir iş yeni bir aşk diye devam etmek ister miydim ki ; yok yok sadece yeni bir ev yeterli. Evet dün öğlen saatlerinde yeni bir eve taşınmış bulunmaktayım.
Eski odama göre birazcık daha küçük olsada sinerjisi daha seksi ; belki batıya baktığındandır. Tek farkı bu değil üstelik ..
Eski ev müstakildi ; uzun süre sonra apartman hayatına geçiş yaptım. 11 katlı öğrenci apartmanı ... Biz aynı evde 4 kişi kalıyoruz ; 3 bayan ve bir de ben.. Şimdilik sadece ağustos sonuna kadar sözleşme imzalamış olsakta  bir pürüz çıkmazsa 10 ağustosta uzun süreli bir sözleşme imzalamayı düşünüyoruz. Umarım sorun çıkmaz  ; çünkü taşınmak harbiden meşakatli iş .
Onun dışında herhangi bir değişiklik yok ; yalnızlık yalnızlık ve parti parti parti ... Tabi bu sadece sizin duyduğunuz kısmı ; bir de duymadığınız kısmında iş ve ders var . Neyse ki ders kısmı tatile girdi ama iş kısmı devam ediyor.
Yeni odamdan size yatak pozları yolluyorum ....